UA-131003470-2
DOLAR 32,2976
EURO 35,1380
ALTIN 2.273,65
BIST 8.806,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 22°C
Az Bulutlu
Ankara
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 23°C
Cts 23°C
Paz 24°C

İki cami arasında kalmış beynamaza döndük!

18.04.2022
371
A+
A-
Spread the love

İki cami arasında kalmış beynamaza döndük!

Biz Türk Milleti olarak Yunan’ın demokrasisine Yunanlı’dan; Venedik’in cumhuriyetine Venedikli’den daha çok inanıyor, Avrupa’nın yaşam tarzına Avrupalıdan daha çok sahipleniyoruz. Garip bir durum.

Ara sıra da olsa televizyonda oynayan dizilere rast geliyorum. Dizileri seyrederken, ‘imdat’ diyesim geliyor. Hatta oynayan ve senaryoyu yazanlara bile.

Sanat dibe vurmuş, sanat adı altında hat safhaya ulaşmış olan ahlaksızlık, aleni bir şekilde övünülecek bir durum haline gelmiştir. Şarkılar bahane edilerek çekilen seks içerikli video klipler. Hepsi Kültürel yozlaşmaya yönelik…

Dizilerdeki İnsanlara ve topluma güvensizlik, kin, garez, husumet, ahlaksızlık, ihânet, gayrı meşrû ilişkiler, kavga, vurma, kırma, anarşi özendiriliyor. Yozluk, normalmiş gibi sunuluyor.

Adeta bu toplumun tüm değerlerinin yok edilmesi üzerine elbirliğiyle bir savaşım sürdürülmekte. Bu savaşta, hiçbir kural tanınmıyor ve bu toplumun manevi çöküşünün bir an evvel gerçekleşmesi için bütün ahlakdışı yollar deneniyor. Bu ahlaksızlığı besleyen ne kadar çirkinlik, toplumun örf ve adetlerine aykırı pislik, harama ve günaha götüren ne kadar seviyesizlik varsa normal bir tarzda topluma dayatılmaktadır.

Biz bu değiliz…

Bazan RTÜK’ün mevzuatını sil baştan yenilemek mi lazım diye düşünmüyor değilim…

Bir yerde okumuştum, Japon Bilim Adamı Kaiyo Yasuo “Türkler çok garip millet” deyip şunları söylüyor: “3 yıldır Türk kültürünü inceliyorum. Bir şey çok korkunç, diğeri çok garip.

Korkunç olan batı bir ülkeyi savaşmadan yok ediyor. Ülkede 3-5 dizi hariç hepsi Türk din ve geleneğine ters.

Garip olan ise, herkes bunu biliyor ama yine de izliyor. Anne-baba ise çocuğu ile izliyor. Hayret…”

Evet, dışarıdan bakınca bazı şeyler tüm garipliği ve çıplaklığı ile görülebiliyor. İçinde bulunduğumuz garip durum bir Japon’u bile hayretlere sevk ediyor.

Böyle bir araştırma veya bilim adamı var mı, yok mu çok da önemli değil. Önemli olan tespitin doğruluğu, maalesef.

İki cami arasında kalmış beynamaza döndük adeta. Yanlış olduğunu biliyor ama yine de yapıyoruz.

Sohbetlerimizde genellikle televizyonun ve televizyon programlarının zararlarından bahsederiz. Bu durumdan daima şikâyetçiyiz. Ama gelin görün ki nedense şikâyetçi olduğumuz diziler reyting rekorları kırıyor.

Dizilerin hayatımızda nasıl bir erozyona sebep olduğunu fark etmeden her gün biraz daha bağımlı biraz daha problemli hâle geliyoruz. Gitgide yozlaşan ve değerlerini yitiren bir toplum haline geliyoruz. Özellikle gençlik dizilerin üzerimizdeki tesiri yoğun bir şekilde hissedilmekte.

Bu yok oluş savaşını bize dayatanları görmeyenler, görüp de ses çıkaramayan idareciler, yasal zemin hazırlayanlar, bu yok oluşa muhatap olan Müslüman halk, sivil toplum kuruluşları. Gemi su almaya başladı, kendimize gelelim.

Selam ve dua ile.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.